Medya Okuryazarlığı Nedir? Nasıl Yapılır?
Günümüzde bilgiye ulaşmanın en kolay yolu kitle iletişim araçlarından geçer. Teknolojinin gelişmesiyle enformasyona ulaşmak konusunda sayısız olanak kazandık. Aynı zamanda bilgiyi özgürce paylaşabileceğimiz çeşitli platformlar ortaya çıktı.
Ancak bu durum beraberinde birçok problem getirdi. Artık her an internet üzerinden doğruluğu şüpheli sayısız enformasyona maruz kalıyoruz. Sadece bilgi ve haber alırken değil keyfi olarak izlediğimiz tüm dizi, filmler ve reklamlar belirli mesajlarla donatılıyor.
Bu noktada medya okuryazarlığı bilgisine sahip olmak giderek önem kazanmaktadır. Çünkü ne hakkında düşüneceğimizi ve olayları nasıl algıladığımızı büyük ölçüde medya belirliyor.
MEDYA OKURYAZARLIĞI NEDİR?
Medya okuryazarlığı, en genel haliyle karşılaştığımız bilgileri ve mesajları eleştirel bir bakış açısıyla analiz etmeyi kapsar. Medya okuryazarlığı bilgisine sahip olmak, bireyleri enformasyon karşısında pasif durumdan aktif duruma getirir. Doğru- yanlış arasındaki ayrımı, bilgilerin arasına gizlenen çarpıtılmış veya örtük mesajları anlamayı, açığa çıkarmayı, bu mesajları kimlerin ne amaçla ürettiğini belirlemeyi içerir.
Peki bunu nasıl yapabiliriz?
- Haberi birçok farklı kaynaktan okumalıyız. (Bu şekilde medya kuruluşları veya kişilerin haber yansıyan ideolojik bakışlarının dışında farklı bakış açıları ile haberi okuyabiliriz)
- Bilgi kaynakların güvenirliğini tespit etmeliyiz. (Günümüzde özellikle sosyal medyaya vatandaş gazeteciliği adı verilen habercilik türü hakimdir. Herkesin dilediği gibi haber üretebildiği platformlar büyük ölçüde enformasyon kirliliği ortaya çıkarır. Bu nedenle bilginin güvenirliliğini tespit etmek medya okuryazarlığının önemli bir parçasıdır.)
- Haberler ve diğer medya yayınlarında kişisel mantığımıza uymayan kısımları dikkatle incelemeliyiz.
- Sansasyonel, aşırı abartılmış ifadeleri dikkate almamalıyız. (Haberin dikkat çekici olması için sansasyonel ifadelerle çerçevelenmesi oldukça sık yapılır. Bu tür haberlerin ne amaçla üretildiğini bilmeliyiz.)
- Medya yayınlarında karşımıza çıkan aktörlerin hangi sıfatlarla anıldığına dikkat etmeliyiz. (Haberlerde kullanılan sıfatlar oldukça önemlidir. Haberin nasıl algılandığını büyük ölçüde sıfatlar belirler. Protestocu veya insan hakları savunucusu, mülteci veya yabancı uyruklu gibi sıfatlar habere farklı anlamlar yükler.
- Tık yemi olarak yapılan habercilik faaliyetlerinin ticari kaygılarla üretildiğini bilmeliyiz.
Medyanın gündem belirleme gücü dikkate etmemiz gereken bir diğer konudur. Medyanın önem sırası insanlarında olayları o derece önemli algılamasına sebep olur. Örneğin dünya çapında dikkat geçen bir bilimsel gelişme yaşanmıştır. Ancak medya o dönemde yaşanan bir ünlünün evlenip boşanması gibi magazinsel bir olayı manşetlere taşıyarak, sürekli bundan bahsederek gündemde tutar. Özellikle büyük medya kuruluşlarının gündeme getirdiği olaylar kısa sürede trend olarak geriye kalan tüm haber kuruluşlarının bu konudan bahsetmesine neden olur.
Bu nedenle bilimsel gelişme ne kadar önemli olsa medyanın bu gelişmeye çok az yer ayırması ve önem sırasında en sonlara bırakması nedeniyle kamuda önemsiz algılanmasına sebep olur. Bu durum birçok farklı alanda meydana gelebilir.
Bu noktada kendi kişisel mantığımızı kullanarak medya okuryazarlığı bilgisi ile haberleri eleştirel biçimde analiz etmemiz önemlidir. Medyanın önem sırası bizim için aynı derecede önemli midir? Bir tarafta dünya çapında önemli bir bilimsel gelişme yaşanmışken diğer tarafta medyanın sürekli bahsettiği magazin olaylarından hangisinin gerçekten önemli olduğunu kendi mantığımızı kullanarak belirlememiz gerekir.
HABERDE MEŞRULAŞTIRMA
Medya okuryazarlığı konusunda haber içeriklerinde aktörlerin hangi sıfatlarla anıldığı önemlidir. Kaza haberlerinde kadın sürücü vurgusu yapmak aynı zamanda öğretmen, işçi, iş insanı, mülteci, turist gibi toplumsal sınıf bildiren sıfatlar belirli meşrulaştırma işlevi görür.
Bir insanın yaralandığı ve öldüğü bir kaza geçirmesi haberi ‘kocasından boşanan kadının başına bir şey gelmesi’ gibi ifadelerle sunularak meşrulaştırma işlevi görülür. Haberin alt metninde ‘kocasından boşanan kadınların başına bir şey geldiği mesajı yatar. Bu sıfatların sürekli kullanılması bazı durumları doğal kabul etmemize yol açar. Artık bu tür haberler doğal kabul edildiği için insanlar tarafından tepkisizlikle karşılanır.
Suç haberlerinde özellikle suçu işleyen kişilerin toplumun hangi kesiminden olduğunu vurgulamak da suçu, bu toplumsal kesime indirger. Örneğin suçu işleyen kişi yabancı uyruklu ise hangi milletlen olduğu vurgulanır. Suçu işleyen kişinin mesleği öne çıkarmak ta toplumsal sınıf göstergesi olarak kullanılır.
MEDYA “NE HAKKINDA” DÜŞÜNECEĞİMİZİ BELİRLER
İçinde yaşadığımız yüzyılda birçok alanda olduğu gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinde de çığır açan gelişmeler yaşandı. Gelişen teknoloji ile herkes her an bilgiye ulaşabiliyor.
Aynı zamanda isteyen herkesin bilgi üretip yayınlayabileceği birçok mecra ortaya çıktı. Bu durum hem olumlu hem de olumsuz birçok durumu beraberinde getirdi. Artık istediğimiz her an enformasyona ulaşabilme özgürlüğümüz var ancak bu enformasyonun sayısı o kadar fazla ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirlemek için ekstra çaba sarfetmemiz gerekir.
İletişim çalışmalarında Gündem Belirleme Kuramına göre, “medya ne düşüneceğimizi belirlemese de ne hakkında düşüneceğimizi belirler”. Buna göre medya yalnızca ne hakkında düşüneceğimizi belirlemiyor. Aynı zamanda nasıl davranacağımızı da belirliyor. Yanlış, asılsız ve belirli çıkarlar odağında üretilen haberler, olaylara bakış açımızı değiştiriyor. Sadece enformasyon kapsamında değil izlediğimiz dizi- filmlerde bazı toplumsal durumlar yeniden şekillendirilip, normalleştiriliyor.
MEDYADA ÜRETİCİ OLMAK
Medya okuryazarlığının diğer boyutu da kişilerin, medyada fikirlerini ifade etmesini ve paylaşımlar yapmasını kapsıyor. Sosyal medyanın getirdiği olanaklar ile insanlar artık kendi düşünce ve tarzlarını yansıtacakları paylaşımları yapabiliyor. Kendi uzmanlıklarını yansıtabilecekleri blog, vlog ve sosyal medya paylaşımları gibi alanlar ortaya çıkarabiliyor.
Medya okuryazarlığına sahip bireyler hem bilgi alma hem üretme aşamasında önemli rollere sahiptir. Bu bireyler, medyada dolaşan asılsız iddiaların yaymama ve etkileşimi artırmama sorumluluğunun farkındadır. Sahte bilgiler üreterek ve yayarak enformasyon kirliği oluşturmaktan kaçınırlar.
Günümüzde medya, hayatımızın büyük bir kısmını kapsıyor. Artık bilgi ve mesajlardan kaçmak mümkün değil. Gerek televizyon, radyo gibi geleneksel medya araçları gerekse dijital medya platformlarıyla sürekli etkileşim halindeyiz. Bu noktada medya okuryazarlığı bilgisine sahip olmak her yaştan ve her kesimden insan için büyük önem taşıyor.