Bir Mutluluk Bilimi ya da Yöntemi; Akış
İnsanlık tarihi birçok şey olmakla birlikte bir mutluluk arayışının da tarihidir. Güç ve hakimiyet kazanmak için yapılan savaşlar, daha güzel, sağlıklı ve zengin olmak için süregelen sınırsız yarışlar. Bunların hepsini insanlar kendilerini daha iyi dolayısıyla daha mutlu hissetmek için yaptı. Çünkü yüzyıllar boyunca her şeyin daha fazlasına sahip olursak mutlu olabileceğimizi düşündük. Oysa bu büyük bir yanılgıydı..
Günümüzden yüzyıllar önce yaşayan Aristo, insanların her şeyden önce mutluluğu aradıkları sonucuna vardı. Ulaşmak için çabaladığımız (zenginlik, sağlık, güzellik, başarı, güç..) hedefler nihayetinde bize mutluluk getireceğini düşündüğümüz değerlerdir. Bu nedenle hayatımızı bu hedeflere ulaşmak için çeşitli arayışlarda geçiririz (1)
En nihayetinde hayatla ilgili algılarımız, deneyimlerimizi şekillendiren birçok gücün sonucudur. Bu güçlerin her birisinin iyi veya kötü hissetmemizde bir etkisi vardır. Bu güçlerin çoğu kontrolümüz dışındadır. Ne zaman dünyaya geleceğimizi, ne tür olumsuz durumlara tanıklık edeceğimizi, nasıl felaketler yaşayacağımız veya ailemizin kim olacağını, genlerimizi, doğduğumuz dönemdeki koşulları belirlemek bizim kontrolümüzde değildir.
Ancak Akış Mutluluk Bilimi kitabı yazarı Csikszentmihalyi’ e göre kontrol edebileceğimiz bunlardan daha önemli bir şey vardır. Hepimiz kaderimizin kontrol edemediğimiz dış koşullar tarafından belirlendiğine inanırız. Bu kısmen doğrudur. Ancak kendi eylemlerimizden sorumlu hissettiğimiz ve kendi kaderimizi yönettiğimiz anlar da yaşarız. Bu durum yaşandığında bir tür neşe ve haz hissi duyarız. İşte böyle anlar hayatın nasıl olması gerektiğine dair belleğimizde bir dönüm noktası olur. Csikszentmihalyi bu duruma optimum deneyim diğer ifadeyle akış demiştir.
Csikszentmihalyi mutluluğun yolunun akışta olmakta geçtiğini söyler.
Peki Akış Nedir?
“Akış: kişilerin becerilerinin eldeki zorlukla baş etmeye yeterli olduğu hissi. Bu sırada konsantrasyon o kadar yoğundur ki alakasız şeyleri düşünmeye ve sorunlar için endişelenmeye dikkatiniz kalmaz” (2)
Optimum deneyim yani akış, birinin bir şeyler başarmak için istekli ve hevesli bir çabayla bedeninin ve zihninin sınırlarını zorladığında yaşanır. Bu durum aynı zamanda akışı yaşamanın koşuludur. Aslında biraz düşündüğünüzde her insan hayatında bir ya da birden fazla şekilde “akışı” deneyimlemiştir. Bazen herhangi bir şey yaparken zamanın normal olandan çok daha hızlı veya çok daha yavaş aktığını fark ederiz.
Uğraştığımız şey ister bir görev/iş olsun ister bir hobi veya etkinlik ya da boş zaman aktivitesi.. bu işlere odaklandığımızda sadece içinde olduğumuz an ve her ne ile uğraşıyorsak o vardır. Zihnimiz konsantre olmakla ve o andan keyif almakla öylesine meşguldür ki dışarıdan gelen herhangi bir kaygı verici düşüncenin içeri girmesine izin vermez. İşte bu anlarda zamanın nasıl geçtiğini anlamadım diye düşünürüz.
Bu aktivitelerin özellikle keyif vermeye programlanmış durumlar olması gerekmez. Günlük hayatta herkesin deneyimlediği rutin durumlarda da akış aktivitesi yaşanır. Bazen arkadaşlarla yapılan hoş bir sohbet bazen izlenilen keyifli bir film, işten çıkıp eve yürümek, hobi olarak uğraştığımız aktiviteler, oyun oynamak, spor yapmak, yürümek, koşmak, dans etmek, müzik dinlemek, resim yapmak, yemek yapmak veya yalnızca bir yerde oturup manzarayı izlemek bunlar gibi rutin hayatımızın parçası olan pek çok durum aynı zamanda bir mutluluk bilimi akış aktivitesidir.
Bir insanın akışa ulaşması için kendi özüne göre hedefler belirlemesi gerekir. Csikszentmihalyi’e göre böyle bir öz geliştirmenin kuralları aşağıdaki gibidir (3):
1. Amaçlar belirlemek
Herkesin kendi hayatına özgü hedefleri olması önemlidir. Ancak bu hedeflerin gerçekçi ve ulaşmanın çok zor olmadığı hedefler olması gerekir. Hedef seçmek, zorlukları tanımakla ilgilidir. Hedefler ve zorluklar eylemi yapmak için gerekli becerileri sunarlar. Örneğin bir yazar olmaya karar verirsem yaratıcı yazım tekniklerini, hikâye kurgulamayı, hayal gücümü genişletmeyi öğrenmem gerekir. Eğer kariyerimde büyük bir değişiklik yapmak istiyorsam. Bu değişiklik daha önce hiçbir bilgimin olmadığı bir meslekse öncesinde neler yapmam gerektiğini, neler öğrenmem gerektiğini ve nelerle karşılaşacağımı öğrenmem gerekir. Buradaki temel unsur kişinin hedefi kendi iradesiyle seçmesidir.
2. Aktiviteye dalmak
Dikkati elindeki göreve harcamak (ister bulaşık yıkmamak olsun ister helikopter kullanmak) Bazı insanlar dünyayı kurtarmaya çalışmak veya 20 yaşından önce milyoner olmak gibi gerçekçi olmayan beklentilere sahiptir. Umutları tükendiğinde birçoğu umutsuzluğa kapılır ve özleri verimsiz girişimlere harcanmış psişik enerji kaybı yüzünden solar.
Dikkat bozuklukları yaşayan, zihinlerinin gezinmesini engelleyemeyen insanlar daima hayatın akışının dışında kalmış hissederler. Bir kitap okumak zor geliyorsa dikkati keskinleştirmektense onu bir kenara bırakıp ve çok az dikkat gerektiren televizyonu açmak gibi aktivitelere yönelirler.
3. Olanlara dikkat etmek
Akışı yaşayan insanlar, dışarıdan nasıl göründüklerine, nasıl iş çıkardıklarına kısaca başkalarının onlar hakkında ne düşümdüğüne kafa yormak yerine kendilerini amaçlarına adarlar.
4. Anlık deneyimden keyif almayı öğrenmek
Zihni kontrol ediyor olmak gerçek anlamda her şeyin neşe kaynağı olması anlamına gelir. Sıcak bir günde meltem hissetmek, parkta oynayan çocukları izlemek, güzel manzarayı seyretmek gibi şeyler hayatı zenginleştiren tatmin edici deneyimler olarak hissedilebilir.
Günlük olayları mantıklı kılacak genel bir hedefler bağlamına sahip olmak gereklidir. Bir insan düzeni sağlamadan bir akış aktivitesinden diğerine geçerse hayatının sonunda geçmiş yıllara bakıp olanlar içinde anlam bulması zor olacaktır.
“Mutluluk başa gelen bir şey değildir. İyi talihin veya rastgele şansın sonucu değildir. Paranın satın alabileceği veya gücün emir verebileceği bir şey de değildir. Mutluluk, dış olaylara değil onları nasıl yorumladığımıza bağlıdır. Mutluluk aslında herkesin kendi içinde yetiştirmesi gereken bir koşuldur. Kendi iç deneyimlerini kontrol etmeyi öğrenen insanlar hayatlarının kalitesini belirleyebilirler. Bu da her birimizin mutlu olmaya en çok yaklaşabileceği durumdur”
Mihaly Csikszentmihalyi
Kaynak
(1), (2), (3) Mihaly Csikszentmihalyi (2013)”Flow”, https://blogs.baruch.cuny.edu/authenticityandastonishment2/files/2013/04/Mihaly-Csikszentmihalyi-Flow1.pdf