Zamanın Dansı: İzafiyet Teorisi
Hayatımızı anlamlı kılan en önemli faktör zamandır. Zaman, biyolojik olarak gelişimimizi, yaşamın başlangıcını ve sonunu belirliyor. Hayatımızdaki her şeyi ‘zamana’ göre ölçüyoruz.
İnsanlık var olduğu dönemden beri dünyayı her yönüyle değiştirdi. Ancak zamanı değiştirmeyi başaramadı. Tarih ne kadar ilerlese de teknoloji ne kadar gelişse de henüz zamanı durdurmanın veya yavaşlatmanın yolunu bulamadık. Peki ya uzayın derinliklerinde, başka gezegenlerde zamanı durdurmanın bir yolu var mıdır? Ya da en azından onu yavaşlatabilir miyiz?
Bu soruya izafiyet teorisiyle cevap verebiliriz.
İzafiyet Teorisi Nedir?
Albert Einstein’ın geliştirdiği İzafiyet Teorisi, klasik fizik kurallarını tamamıyla değiştirmiştir. Bu teori, hız, kütle ve enerji gibi temel kavramlar yoluyla evren ve zamanın akışına yönelik yeni bir bakış getirdi. İzafiyet Teorisi, ışığın hızının evrenin en yüksek hızı olduğunu belirtir. Bu da demektir ki, hiçbir nesne ışıktan daha hızlı hareket edemez. Bu kavram, ışığın hızının bir sınır olduğunu ve evrende sabit bir referans noktası sağladığını gösterir. İzafiyet teorisine göre, bir nesnenin hızı arttıkça, onun kütle-enerji ilişkisi de değişir ve bu da evrenin nasıl işlediğini hakkında yeni bir bakış getirir.
Zaman Nedir?
Zaman, mekânı aşan bir anlam hacmine sahiptir. Yani sadece dünyaya ait bir kavram değildir. Evrenin her bir köşesinde yıldızların, gök cisimlerinin, gezegenlerin kendilerine özgü zamanı vardır. Bu zaman her yerde aynı şekilde işlemez ve algılanmaz.
Gezegenlerin zamanını ölçmek için kendi etrafında dönme süresi hesaplanır. Bu süre o gezegenin yerel saati olarak kaydedilir.
Örneğin Dünya, kendi etrafında 24 saatte döner. Bu da bizim için bir günü ifade eder. Biz Dünya zamanıyla yaşarız. Biyolojik gelişimimiz bu saate göre işler. Ancak farklı gezegenlere baktığımızda durum değişir. Venüs, Merkür gibi gezegenlerin kendi ekseninde dönmesi yüzlerce gün sürer. Bu durumda zamanın, evrenin her köşesinde farklı aktığını söyleyebiliriz.
Gezegenlerin zaman akışında yörünge hareketleri ve yer çekimi oranı gibi etkenler de belirleyicidir. İzafiyet teorisinde yer çekimi ne kadar güçlüyse zamanın o kadar yavaş aktığı tezi kabul görür.
Yıldızlararası Filminde İzafiyet Teorisi
İzafiyet teorisi anlamak pek çok açıdan kafa karıştırıcıdır. Bu teoriyi anlamak için Christopher Nolan yönetmenliğinde 2014 yılında yayınlanan Yıldızlararası filmini incelemek faydalı olacaktır.
Filmde iklim değişikliği ve çeşitli afetler sonucu dünyanın artık yaşanılamaz bir yer olduğunu görürüz.
Bu nedenle bir grup araştırmacı farklı evrenlerde yaşam alanı bulmak amacıyla keşfe çıkar. Hikâyenin ana karakteri Cooper, yolculuğa çıkmadan önce küçük kızıyla vedalaşır.
Bu keşif için, astronotlar bir solucan deliği aracılığıyla farklı gezegenlere seyahat ederler. Yolculuk sırasında, kara deliklerin etrafında zamanın nasıl büküldüğü ve bu durumun zamanı algılamayı nasıl etkilediği gösterilir. Kara deliklerin çekim etkisi çok güçlü olduğu için zamanı eğebilirler. Etraflarında olan tüm nesnelerin zaman algısı değişir. Bu durumda geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği bir zaman paradoksuna şahit oluruz.
Karakterlerin ulaştığı bazı gezegenlerde zaman, yer çekimi ve gezegenin eksen özelliklerine göre çok yavaş veya hızlı akar. Bu durumda kaşifler, görelilik ilkesine dayalı zaman değişkenliğine maruz kalır; karakterlerin bulunduğu gezegendeki zaman ile dünyadaki zaman arasında büyük farklar meydana gelir.
Karakterler keşif için Miller adında bir gezegene ulaşır. Bu gezegende zamanın akışı Dünya’da olandan çok farklıdır. Gezegen, etrafındaki kara delikten dolayı güçlü bir çekim alanına sahiptir.
Karakterler bu gezegene daha önceden ulaşmış astronotlar hakkında bilgi almak isterler. Ancak bu gezegende bir yaşam yoktur. Aksine onları ölümcül dev dalgalar karşılar. Dalgalar onlara henüz ulaşmadan karakterlerden biri, daha önce buraya ulaşmış bir astronota ait araç enkazını görür. Orada bir şeyler bulmak için eşyaların yanına gider. Ancak bu birkaç dakika hayatlarında büyük şeyler değiştirir.
Karakterlerin gezegende geçirdikleri süre bize izafiyet teorisinin nasıl işlediğini anlatır. Gezegene ulaşan iki astronot burada sadece birkaç dakika geçirmiştir.
Araçlarına bindiklerinde mesaj kutularında yüzlerce mesaj vardır. Ana karakter Cooper’ın çocuklarının büyüyüp, yetişkin olduğu ve yaşlandıkları bir zaman dilimi geçmiştir. Cooper’ın filmin başlangıcında vedalaştığı küçük kızının yaşlı ve ölmek üzere olan bir kadın olarak gönderdiği video mesajları izleriz. Karakterlerin Miller gezegeninde geçirdiği birkaç dakika Dünya’da neredeyse 70-80 yıl gibi bir zamanın geçmesine neden olmuştur. Bu durum zamanın, evrenin her köşesinde çeşitli etkenlere bağlı olarak farklı şekillerde aktığını gösterir.
Yıldızlararası filmi, izafiyet teorisini, aile bağları etrafında başarılı bir şekilde işlemiştir.
“Zamanı ve mekânı aşabilen tek şey sevgidir”
-Yıldızlararası
Gezegenler konusunda okuma yapmak isterseniz, https://izgidergi.com/yildizlarin-kasifi-galileo-galillei/