Yaşam

Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü: Ördek Sendromu Nedir?

Ördek sendromu nedir? Sorusu sosyal medyanın karanlık yüzüdür şeklinde cevaplanabilir. Herkes hayatında en az bir ördek görmüştür. Ördekler suyun üstünde hareket ederken oldukça sakin ve huzurlu görünürler. Peki hiç ördeklere suyun altından bakma fırsatınız oldu mu? Buna büyük çoğunluk hayır cevabını verecektir. Tıpkı sosyal medyada gördüğümüz fotoğrafların ardında kalan gerçekleri görmediğimiz gibi..

Ördekler suyun üstünde sakin ve huzurlu şekilde süzülür gibi görünür ancak kimsenin görmediği yerde; suyun altında bambaşka bir mücadele vardır. Ördekler suyun üstünde kalmak için bacaklarını sayısız kez hızla çırparlar. Ancak kimsenin bunda haberi yoktur.

SOSYAL MEDYA YAŞAMI NASIL DEĞİŞTİRDİ?

Sosyal medya ortaya çıktığı dönemden bire yaşamımızı geri dönülemez biçimde değiştirdi. Gerek sosyal ilişkilerimizi gerekse psikolojimizi önemli ölçüde etkiledi. Günümüzde neredeyse herkes sosyal medyayı kullanır. Sosyal medya, herkes için farklı anlamı içerir. Kimileri bilgi ve haber almak için kullanır. Kimileri de sosyalleşmek ve takipçileri tarafında beğenilme, onay alma gibi ihtiyaçlarını tatmin emek için kullanır.

Dünyada ve çevremizde olan bitenden haberdar olmanın en kolay yolu internettir. Dolayısıyla sosyal medya da bu amaca hizmet eden en kestirme yollardan biridir. Sosyal medya ile hem yakın çevremizde tanıdığımız insanları hem de hiç tanımadığımız insanlarla sürekli etkileşim halindeyiz. Adeta dünyamız sosyal medya etrafında dönüyor. Orada aktif olduğumuz sürece gerçek hayatta var oluyoruz. Hatta günümüzde sosyal medya kullanmayan insanlar garip karşılanıyor.  Çünkü sosyal medya ve bu araçlarla birlikte gelen iletişim biçimi yüz yüze iletişimin önüne geçti.  Sosyal medya, yakın ve uzak çevremizle iletişim halinde olmanın en önemli aracısı oldu. Orada var olmayanlar gerçek hayatta görünmez oluyor. Tüm bunların ötesinde sosyal medya kendimizin en iyi halini sunduğumu bir araç haline geldi.

ÖRDEK SENDROMU ETKİLERİ NEDİR?

Sosyal medyanın renkli akışında herkesin sürekli mutlu, keyifli, huzurlu, başarılı olduğu sayısız an yer alır. Tabii ki bu mecralarda kimse mutsuz olduğu, kötü göründüğü, keyifsiz anlarını paylaşmak istemez. Bu oldukça normaldir. Sosyal medya hiç tatilindeki keyifsiz anları, kötü göründüğü fotoğrafı paylaşmak istemez. Ancak sosyal medyada sadece doğal mutluluk anlarını değil, gerçekliğin aşırı abartılmış halini görürüz. Herkesin hayatı her zaman mükemmel değildir Hayat tek bir akışta ilerlemez. Yani iyi olduğu kadar kötü anlar da yaşanır. Normal olan budur. Ancak sosyal medyada sadece en iyi ve en mükemmel anları görürüz. Sosyal medya akışımızda yüzlerce mükemmel tatil, mutlu çiftler, başarılı insanlar, keyifli anlar, mükemmel tasarımlar ve sunumlar yer alır.

Bu durumda ördek sendromu etkileri kendini gösterir. Yani herkesin hayatında her şey yolunda biz ise yaşamı kaçırıyormuşuz gibi hissederiz.  Bizim ulaşmak için onlarca çaba sarfettiğimiz yere başkaları kolayca eriştiğini düşünürüz. Biz istediğimiz tatile gitmek için aylarca tasarruf ederiz. Sosyal medya akışımızda beliren bir tatil fotoğrafını gördüğümüzde bu kişi ne kadar çok geziyor, ne kadar çok parası var, onun için her şey ne kolay diye düşünürüz. Anca bu kişini o tatile gitmek için aylarca para biriktirdiğinden, özel ve iş yaşantısında istediği başarıyı elde edemediğini, yalnız ve depresif olduğunu bilemeyiz. Gördüğümüz sadece suyun üstünde yüzen ördektir.

ördek sendromu

KURAMSAL KISMI STANFORD ÖRDEK SENDROMU NEDİR?

Ördek sendromu nedir? sorusu sosyal medyanın insan psikolojisine etkisi şeklinde cevaplanabilir. Bu kavram Stanford Üniversitesi tarafından geliştirildi. Ördeklerin suyun altında kalan çabası üniversite öğrencilerine uyarlandı. Araştırmacılar ördek sendromu ortaya çıkarmak için üniversitedeki öğrencileri test etti. Stanford Üniversitesindeki öğrenciler dışarıdan ve sosyal medya hesaplarından bakıldığında sakin, keyifli, mutlu görünürken diğer tarafta akademik ve sosyal çevreye ayak uydurmaya çalışmaları, başarı kaygısı, yalnızlık gibi durumlarla mücadele etmektedir. Öğrenciler kendi içlerinde kimsenin haberdar olmadığı bir mücadele yaşarken dışarıdan oldukça pozitif bir imaj çizerler. Ancak araştırmaya göre öğrenciler ne kadar mutlu görünse de öğrencilerin büyük kısmının depresyon ile mücadele ettiği ancak dışarıdan başarısız görünme korkusu ile yardım almaktan çekindiği sonucu ortaya çıktı. Bu araştırma birçok akademik araştırmaya referans olmuştur.  Özellikle sosyal medya ve ardında kalan gerçekler ördek sendromu ile açıklanır.

ÖRDEK SENDROMU PSİKOLOJİYİ NASIL ETKİLER?

Gerçek şu ki; hayatın her an sosyal medyada gördüğümüz yaşamlar gibi mükemmel olması gerçek üstü bir beklentidir.  Çünkü sosyal medyada milyonlarca insanın yaşadığı en iyi anların anılarını görürüz. Bu da milyonlarca mutlu an karşısında bizim hayatımızın daha tatsız ve keyifsiz görünmesine neden olur. Sosyal medyada bir insanın kendisine hediye gelen çiçeklerde yeni bir işe başladığını duyurması öncesinde yaptığı onlarca olumsuz iş görüşmesini paylaşmasından daha olasıdır. Siz birinin kariyerindeki önemli bir gelişmeyi kutladığı paylaşımı görürsünüz. Ancak bunun ardından bu kişinin olmak istediği yere gelmek için ne kadar emek verdiğini ne zorluklarla mücadele ettiğini bilemezsiniz. Tıpkı zirvede çekilen bir fotoğraf gibi o an eşsiz ve güzeldir. Ancak kişinin bu zirveye ulaşmak için hangi zorlukları aştığını bilemezsiniz. Bu durumda kimsenin de sizin ne gibi zorluklarla mücadele ettiğiniz hakkında fikri yoktur. Kendi hayatlarımızı sosyal medyadaki süslenmiş hayatlarla kıyaslamak bizleri kaçınılmaz olarak depresyona sürükler. Çünkü asıl gerçekler hiç bakmadığımız ve görmediğimiz yerde; suyun altındadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir