Yıldızların Kâşifi: GALİLEO GALİLLEİ
Günümüzden yüzyıllar önce yaşamış olan Galileo Galilei, hayal edebileceğimizden uzak galaksilerin kapısını araladı. Hayatını evrenin sınırsızlığını ispatlamaya, bilime, fizik ve matematiğe adadı. İcat ettiği teleskop ile daha önce kimsenin görmediği uzak galaksileri, karanlıkta kalan yıldızları keşfederek bilim dünyasında yeni bir çağ başlattı.
Modern Fiziğin Kurucusu: Galileo Galilei
Galileo’nun hikayesi 1564 yılında İtalya’da başladı. Altı kardeşten en büyüğüydü. Galileo’nun babası müzikle uğraşmaktaydı. Çocukluğu boyunca babasının müzik yapma tekniklerini gözlemledi ve ritim, matematik konularında kendini geliştirdi. Galileo Galilei eğitimine doğduğu ülke İtalya’da başladı. Eğitiminin ilk döneminde Müzik, beşerî bilimler, yunanca ve diyalektik üzerine çalıştı. Daha sonra babasının yönlendirmesi ile tıp eğitimine başladı. Galileo hayatı boyunca farklı bilim dalları arasında çatışmalı bir öğrenim süreci geçirdi. Ancak en sonunda matematiğe olan ilgisine karşı koyamadı. Hatta tıp eğitimini matematiğe duyduğu ilgi nedeniyle yarıda bıraktı. Matematik ve fizik üzerine yaptığı çalışmalarla birçok önemli başarı elde etti. Düşen cisimlerin ağırlık merkezleri, nesnelerin hızı ve kütlelerinin çarpımına yönelik yaptığı formüllerle fiziğin temellerini oluşturdu (1).
Yıldızların Habercisi
Galileo’nun matematik ve doğa bilimleri yolculuğu onu “modern fiziğin babası” olarak andığımız birçok çalışmayla sonuçlandı. Galileo Galilei,1609 yılında ilk teleskobunu yaptı. İlerleyen yıllarda Jupiter’in yörüngesinde dönen dört yeni yıldız keşfetti. Çalışmalarını Siderus Nuncius (Yıldız Habercisi) eserinde yayınladı. Bu çalışmalar Galileo’ya büyük bir ün getirdi. Ancak onun çalışmaları o dönemlerde hâkim olan kilisenin desteklediği dünyanın sabit olduğu ve evrenin merkezi olarak görüldüğü ‘Yer Merkezli Evren’ modeliyle çelişiyordu. 1624 yılında Dialog Sopra i due Massimi Sistemi del Mondo (İki Büyük Dünya Sistemi Üzerine Diyaloglar) adlı eserinde yer merkezli evren görüşüne karşıt düşüncelerini dile getirdi. Bu eser kilisenin görüşlerine karşı olduğu için bir başkaldırı olarak değerlendirildi. Galileo, engizisyon mahkemesi tarafın yargılanmak üzere mahkemeye çıktı ve “sapkınlık” düşüncesi ile mahkum edildi. Galileo, mahkumiyetinin son dokuz yılını ev hapsinde geçirdi. Bu dönemlerde bilimsel çalışmalar yapmaya devam etti ve 8 Ocak 1642’de 77 yaşında İtalya’da öldü (2).
Galileo yaşadığı dönemin baskıcı şartlarına ve kilise baskısına rağmen inandığı şeyleri savunmaya devam etti. Binlerce ışık yılı uzaklığındaki galaksileri keşfedebileceğimiz teleskobun icadı, bizleri evrenin sınırsızlığına, uzak galaksilerde bambaşka yaşamların mümkün olabileceğine inandırdı.
KAYNAKÇA
(1) https://brunelleschi.imss.fi.it/itineraries/pdf/GalileoBiography.pdf
(2) https://www.history.com/topics/inventions/galileo-galilei